İzleyiciler

28 Şubat 2012 Salı

H&M Exotic Fruits LipGloss

Lipgloss olayını hiçbir zaman sevmedim. Bu glossu niye aldığımı da bilmiyorum. 2 sene önce almıştım zaten. Belki H&M'de marketlerdeki gibi kasa sırası olduğu bir anda aldığım bir kazağın yanına eklediğim bir şeydir. Sarhoştum hatırlamıyorum yani :))






Şurup tadından nefret ederim. Bu gloss da tam anlamıyla şurup tadında. Çilekli olacağım derken yanlışlıkla şuruplu olmuş.



Dudaklarım hem ıpıslak görünsün hem de simli simli ışıl ışıl olsun, saçlarımı ben Jennifer Lopez topuzu yaparım yeter ki glossum dudağımda olsun diyorsanız bu glossu sevebilirsiniz. 

*Ben glossu sevmedim çünkü değil Jeniffer Lopez gibi topuz yapmak, o topuzların fotoğrafına dahi bakamıyorum. O denli başımı ağrıtıyor. 

Hoşçakalın :*


Flormar 429

Bu ojenin hikayesini çok defa anlattım aslında ama bi kısa özet daha geçeyim:P Aylar önce Aswang'in blogunda bir yazıya anaa bu oje çok güzel ama bulamadım bi türlü online alıcam sanırım gibi bir yorum yapmıştım. O da bana İstanbul'da şurada şurada var diye cevap yazmış sağolsun anacım. Ben de İstanbula 900 km uzakta yaşayan biri olduğumu belirtmiş idim:P Sonra günler geçti. Develer tellal oldu pireler berberlik yaptı çok para kazandı vs. mail kutuma "merhaba" konulu bir mail düştü. Aswang hanımkızım bana "sana oce aldım. adresini ver göndereyim" diyordu. Bi utanmalar bi mahcup olmalar bende tabii... Sonuç itibariyle bu ojenin bana geliş hikayesi oldukça özel ve güzel :)


Oje güzel güzel olmasına da rengini fotoğraflara yansıtmak imkansıza yakın. Bu arada o çıplak gözle görülemeyen tozların fotolarda nasıl kendini gösterdiğini anlayamadım! İzbe bi ortamda yaşamıyorum sonuçta. O tozların fotoğraflarda görünmesini şu şekilde düşünmenizi istiyorum. "Aaeeaa bu kızın dicital fotoğraf makinesi ne kadar güzeeel, baksanızaa mikropları bile çekmişş..." Lütfen böyle düşünün. Ortalık tozdan geçilmiyo anaam bu ne pis pasaklı derseniz küserim çünkü.


Flormar 429 sever'den sevgilerle, mucuks:*

27 Şubat 2012 Pazartesi

Flormar Supershine Miracle Colors U33

Bundan aylaaar aylaaar önceydi. Okuldan eve dönüş yolunda malum istikametim üzerinde bulunan kozmetikçilere uğraya uğraya eve gidiyordum. O sıralarda Miracle sevdam almış başını gidiyordu. Özellikle U33'e derinden vurulmuştum. Her neyse... Birgün girdim kozmetikçinin tekine. "Flormar'ın şu isimde oje serisi var, geçen gün gördüm ben vitrininizde, ama şimdi göremiyorum nerede onlar?!"  "Höynkk?!?! Flormar'ın öyle bi serisi mi varmış. Bence sen bunlardan bahsediyorsun" deyip bana nail art ojelerini gösterdi adam!!! Hayır abicim hayır. Hatta bu seride kapağı siyah olanlar da var dedim. Adam direkt lafı ağzıma tıktı. "Flormar'ın siyah kapaklı ojesi yoook". Hadi len ordan...


Bir daha da Miracle'ı ne aradıım ne sordum o günden sonra. Bağrıma taş bastım, unutmaya çalıştım. Taa ki başka bir şehirde bu güzel oje karşıma çıkana kadar... İste o zaman satın aldım, sonuçta ojeye trip atacak halim yoktu.


Yarın ojemin şişesini çantama atıp o kozmetikçiye gidicem. "Çakma bu, Flormar'ın siyah kapaklı ojesi yok." der kesin adam yine. Desin anam. Varsın desin. Ben muradıma ermemiş miyim sonuçta, ermişim. Gitsin o beyaz kapaklı Flormar'lardan satsın. 


Şehrindeki kozmetikçiler sattıkları markaları tanımıyorsa, U33'le aylaaar aylaaar sonra tanışabilen Justuntitled'ın suçu ne?! 
Ama ocem çok güzel dimi?? :)))

Maybelline Affinitone Allık - 73 Pink Amber

Allık mı? Allık dediğimiz şey hani şu renk verenlerden değil mi? Fırçayı üzerine götürüp iki üç evirip çevirip yüzümüze götürdüğümüzde birazcık renk değişimi görürüz di mi normal bir allıkta? Ta taam! İşte size sihirli allık! Renk menk yok!


Toz haline getirsem, sonra presslesem tekrar sizce renk verişinde bir artış olur mu? Parama yazık yahu. Hiç mi renk vermez bi allık :/


Belki benim yumuşak fırçanın dilinden anlamazdır, dur bide içinden çıkanla deneyeyim dedim. Ehh, en azından o sert fırçayla kazınanlar toz halinde de olsa meydana çıkıyo. 



Çok vasat :( Hakkında pek bi şey yazasım bile gelmiyo. O derece vasat. O derece renksiz. O derece para israfı!!!

26 Şubat 2012 Pazar

Blistex MedPlus For Lips

Bu ürün hakkında sanırım herkesin söyleyecek bir sürü güzel fikri vardır. Biz kendisiyle epey geç tanıştık. Fakat kısa sürede gayet samimi bir birlikteliğe imza attık. Bu birlikteliğin ilelebet sürmesini diliyorum çünkü ben kendisiyle oldukça mutluyum. O da beni terk etmezse ne âla memleket! 


21,93 senelik ömrümde ne boş şeylerle uğraşmışım, affet beni Blistex. Seninle tanışacağımı bilseydim hiç o pis öekkk boyalarla dudaklarımdaki çorak arazilere çirkin görüntüler salar mıydım... İyi ki girdin hayatıma Blistex! Öf be aman bastım paranı aldım işte 8 lira bişisin topu topu. Zaten parmakla mıncık mıncık oldun iyice, huylandım senden! N'olurdu alttan filan sürpriz bi fırça yumurtlasaydın? Bak Ayşe Teyze'nin kızının dudak koruyucusuna, onun fırçası var. Sen ancak dudak yakmayı bil. Ancak insana kendini Ebru Polat filan hissettir. Hem Ayşe Teyze'nin kızının dudak koruyucusu insana kendini Angeline Jolie gibi hissettiriyomuş. Of yaa! Sinirlendim şimdi o.O


Ben seni eleştirmezsem sen şimdi kendine çeki düzen vermezsin blistex'cim. Salarsın totoşu göbişi filan. O yüzden azıcık laf sokayım ki sürpriz bölmelerin olsun, bölmenin içinde fırçası olsuun, ne bilim bi ancelina coli olsssun aklına böyle seyler de gelsin istedim. Yoksa böyle de seviyorum seni, hani bana küsüp de evin içinde filan bile olsa kaybolma. Minicik şeysin zaten, hiç uğraşamam aramakla. Öptüm by!

Maybelline Eye Studio Natural Impact No:05 Glaomur Browns

Maybelline'in bu dörtlü far setini alırken epey kararsız kalmıştım. Kahverengi göz makyajını kendime şimdiye kadar asla ve asla yakıştıramamıştım. Bu far setini ise aldığım günden beri kullanıyorum :)

Farı İstanbul alışverisimde aldım. Yanımda fırça filan olmadığından içinden çıkan aplikatörü kullandım bir iki gün. Aplikatör baya dandik ama. Sert ve ince bir sünger parçası. İçindeki plastik kısmı da gözünüzün üzerinde hissetmekten ne kadar hoşlanırsınız bilemem :D 


Görüldüğü üzere en çok 1 ve 2 numaralı açık renkteki farları kullanmışım. Eyeliner'a gayet güzel bir fon resmi oldular benim için o ikisi :) Işıltıdan çekinmediğim için 1 numarayı kaş altında da severek kullanabilirim bence. (kullanılabilirliğini şuanda farkettim, yarın denicem :P )


3 ve 4 numara benim için birer yıldız olamayacak. Onlar en fazla hafifçe birer gölge olarak yer alacak benim gözlerimde malesef. Ne yapayım anam, yakışmıyor. Zorla güzellik olur mu hiç :) Halbuki ben ne hatunlar bilirim kahverengi far sürdüğünde benim gibi işkenceye maruz kalmış gibi görünmeyip gayet de prensese bürünen. Ama dediğim gibi, ben dayak yemiş görüntüsünden öteye gidemiyorum :P 


Ambalajın arkasında bu farlarla neler yapabileceğimizi anlatan bir de görsel sunmuşlar. Yok anneem yoook. Denedim onu da. Ama ı ıhh. Benim gözlerden bu renklere hiiiç iş çıkmaaaz, uğraşmayayım boşuna :P



Ürünün ambalajı tasarım olarak iyi, hoş. Ama incecik plastikler bence bu ürüne yakışmıyor. :(
Fiyatını tam hatırlayamasam da 20tl ile 25tl arasında olduğunu emin bir şekilde söyleyebilirim:p Ama 21tl olsa gerek. Zihnim 21tl'ye odaklanmış gibi :p
***
Hoşçakalıın! :)

25 Şubat 2012 Cumartesi

Golden Rose Magnetic Oje No:01

Nihayet ben de cızıttırabildim tırnaklarımı. İlk denemem sayılır aslında. Daha önce iki üç tırnağımda deneyip direkt silmiştim. Şimdi sıfır hatayla beş parmağa da sürdüm. Ama sağ elime henüz geçmedim. Sıfır hata değil sekiz on hata olur sağ elle birlikte herhalde :P Neyse sağ eli boşverelim biz. O bizden değil zaten :P


Tırnaklarım uzun olsaydı daha fazla çizgi oluşabilirdi, daha güzel olabilirdi. Ama kısalar işte, hıh! Sanırım ellerim titrediğinden çizgiler yeterince net olmamış, biraz dağılmış. Böyle de sevdim. Tırnaklarıma baktığımda gördüğüm 3 boyutlu görüntü çok güzel bence :)


Ocemin nosu 01. Güzel bir mor tonu. Diğer renklerini alır mıyım? Hmm sanırım almam:) Çünkü bütün renkler griye çalıyor bir şekilde. Bariz baskın şekilde kendi renklerinde çizgiler oluştursalar belki birkaç renk alırdım. Ama bi tanesi yeterli bence işin mantığını sergilemek adına. 


Ürünün fiyatı 8tl sanıyorum. 

*Denemem için gönderilmiştir. Denedim, sevdim. :)

Watsons- Magic Lip Balm

Hemen hemen herkesin severek kullandığı bu ürünle ben daha yeni tanıştım... Sayılır:) Eee şehrimizde Watsons vardı da biz mi gitmedik :)) Şehrimde Watsons olsaydı benim cebimde para olmazdı :( Thank God, iyi ki Watsons yok burada. (Pollyanna stayla)

2 gramlık bu minicik miniminicik lipbalmı ilk gördüğümde "hayatımın dudak ürünü" demiştim. Ama bu ünvanı kendisine vermekten vazgeçip Blistex'e vermeye karar verdim. Blistex de kim kii demeyin, ondan daha özel bahsedicem sonra, kapisss;) :P





Ürün incecik, pembecik bir ambalajda satılıyorken kaç kişi iradesine hakim olup "hayır, evde bi dünya dudak ürünüm var, bunu almamalıyım" diyebilir ki? En azından ben diyemedim, diyemem. :(
Kabında beyaz görünen balm dudağa sürüldüğü anda pembeleşiyor. Boşuna "magic" koymamışlar ismini tabii :)


Verdiği rengi çok seviyorum ama benim dudaklarım kuru olduğu için nemlendirmesi yeterli gelmedi :( Ama yine de iyi ki almışım dediğim ürünlerden bi tanesi kendisi :)

24 Şubat 2012 Cuma

Flormar 423

Sonunda bu ojeyi ben de satın aldım! :) Uzun zamandır aklımda olan bir renkti fakat bir türlü alamamıştım. Nihayet aldım, iyi ki de almışım ;)


Kısa tırnaklarımla barışık olmayı öğrendim 2 günde hehe :) Pastel tonları süresim geliyor nedense tırnakları kısalttığımdan beri. Belki bundan sonraki renk de Flormar 424 olabilir. Hani şu çok güzel bir yeşil tonu var ya, hah işte ondan bahsediyorum. :)


Bu oje hakkında sürümü zor diye duyumlar almıştım. Tek kat sürüp bırakılacak bir renk değil kesinlikle. Hiç sürmemek daha iyi eğer o şekilde kullanılacaksa. Pek güzel bir görüntü oluşmuyor. Ama ikinci katı sürünce ortaya gayet pürüzsüz ve şişedeki rengi birebir yansıtan bir görünüm ortaya çıkıyor. 


Bu ojeyi almakta çok gecikmişim ama bu hatamı onu sık sık sürmekle telafi edeceğim kesin <3



23 Şubat 2012 Perşembe

Pastel 82 / Pastel N.Y.Glitter 311

Sanki ellerim bana yabancı :(( Uzun zamandır törpüyle kısalta kısalta idare ediyodum ama artık dipten kesmenin vakti gelmişti tırnaklarımı. Zor da olsa bu yeni tırnaklara alışmaya çalışıyorum malesef :P


Resmen çocuk eli gibi oldu ellerim :(( 
Bu kısa tırnaklara pek de büyük bir hevesle oje süresim gelmedi. O yüzden elime ilk gelen ojeyi yani Pastel 82'yi sürdüm. Fakat kurumadan yattığım için üzeri hep çizik çizik olmuştu ojenin. Ben de bir kat new year glitter 311'i çözüm yolu olarak gördüm :) Sevmediğim de bir kombinasyon olmadı hani! (:


2 gündür tırnaklarımda bu ojelerle geziyorum. Bu gece de temizleyeceğimi düşünmüyorum. Çünkü dediğim gibi tırnaklar kısa olduğu için içimde oje sürme hevesi yok :( Hatta bu yazıyı yazsam mı yazmasam mı diye de tereddüte düştüm :) Ama kendimle barışık olmalıyım değil mi?:P Kaprise gerek yok, kısa da olsa şu anda bu tırnaklar bana ait sonuçta bööö! :P :)


Bu iki ojeyi de ayrı ayrı çok seviyorum. Çok masum duruyorlar birlikte de :)


Umarım siz de seversiniz.
Hoşçakalın :*

22 Şubat 2012 Çarşamba

Nevacare Nutritive Repair Glossing Serum

Saçlar önemlidir. "İnsanı rezil de eder vezir de eder."  kalıbını saçlar için pekala kullanabilirim:) Şahsen saçlarımın kötü olduğu bir günde kendimi hasta gibi hissediyorum. Giyim kuşam beni saçlarım kadar etkilemiyor. Saçlarım güzelse ben de güzelimdir o gün. 


Saçları senelerdir boyalara maruz kalan birisi olarak aslında onlara daha fazla bakım yapmam gerektiğinin farkındayım. Ama üşengeç yanım bana sürekli engel oluyor :( 


Neva Kozmetik ürünü olan bu saç serumu parlaklığı, yumuşaklığı, bakımı vaadediyor. Uygulama şekli ise tam bu üşengeç bünyeye göre!:) Bir damla ürünü avucunuza yayıp temiz ve nemli saç uçlarınıza uçlardan köklere doğru yayıyorsunuz. 


Henüz kullanmadım ürünü. Fakat sizlerin bloglarında daha önce bu üründen memnun kalındığını çok defa okudum. Umarım ben de severim :) Yarın itibariyle kullanmaya başlayacağım. 

Ürün güzel bir karton çanta içerisinde elime ulaştı. 


Çantanın içerisinde ayrıca bir de 2012 takvimi vardı :) Her ayı birer Neva kızı süslüyor takvimde.


Ben Mart ayı kızını seçtim fotoğraflamak için :)


Ürün için Burçin Hanım'a teşekkürler. Denemek için sabırsızlanıyorum. Saçlarımın ürünün vaadettiği "Parlaklık, Yumuşaklık, Bakım" üçlüsüne gerçekten bu aralar çok ihtiyacı var. 


Dipnot: Ben bu yazıyı yazdığımda ürünü henüz denememiştim. 2 defa denedim, kaydı şimdi yayınlıyorum.:) İlk seferde saçlarımı kolay taramamdan başka etkisini göremesem de ikinci deneyişimde saçlarımın yumuşadığını, kuruduktan sonra yumuşaklığının geçip gitmediğini gördüm. Üçüncü kullanımda vaadettiği parlaklığı da kazandırırsa çok mutlu oluciiim:) Bu arada üründen bir defa sıktığımda gayet uzun olan saçlarımın her tarafına yayıldığını söyleyebilirim. Yani ürün kolay kolay bitecek cinsten değil. 

Dipnot: Denemem için gönderilmiştir. Burçin Hanım'a tekrar teşekkürler :)

Golden Rose Ojeler

Oje fanatiği bir şahıs olarak manyetik ojelere kayıtsız kalmam mümkün değildi elbette ^.^ Manyetik ojeleri en azından ben ilk olarak Golden Rose'da gördüm. Yabancı markalar daha önce çıkarmış olabilirler, bilemiyorum o kadarını. Türkiye'de ulaşılabilir olan markalardan 2 tanesi daha manyetik oje ürettiler Golden Rose'dan sonra. Kimi onu sevdi, kimi bunu sevdi, kimi şunu sevdi. Benim gönlüm fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla Golden Rose'dan yana oldu :) 

Oje elime geçer geçmez sürdüm ama ertesi gün İstanbul'a gideceğim için ve o saatlerde bavul hazırlama telasında oldugum icin fotoğraflayamadım. Şu anda da tırnaklarımı kesebildiğim kadar kısa kestim. Minicik tırnaklarım var yani. Manyetik ojeyle pek de harikalar yaratamayacağımı düşünüyorum şimdilik :)) Zaten size o minik çirkin tırnakları göstermek de istemem :) Azıcık kendine gelsin tırnaklarım, bakın nasıl süreceğim o zaman bu orijinal ojeyi :) Ama elime ulaştığı akşam 3 tırnağıma denediğim kadarıyla ben bu ojeyi kullanmayı pekala becerdim diyebilirim :)

Bendeki numarası 01 olan bu oje bence serinin en güzel renklerinden birisi.


Bu oje de görüp görüp arzuladıklarımdan bir tanesi. Rengi müthiş bence! Ama sanırım metalik duruşu benim elime pek yakışmadı. Belki de uzun tırnaklarıma yakıştıramamıştım. Kısa haliyle daha güzel duracağını düşünüyorum. En kısa zamanda sürebilirim tırnaklarım uzamadan :) Rengi kesinlikle çok orijinal duruyor. 


Bence Golden Rose Paris şişelerinden kurtulup bu metalik kapaklı kaliteli şişelere koymalılar ojeleri! Ambalaj birçoğumuz için çok önemli, değil mi? Ben Fantastic Color şişesini çok sevdim, çok kaliteli duruyor. İnanır mısınız bilmem ama Paris serisini sırf şişelerinden dolayı tercih edesim gelmiyor. Yukarıdaki ojeyi tenzih ediyorum bu arada :)) Onun yeri ayrı :)


Bütün ojeleri tırnaklarıma birazcık özgüven geldikten sonra derhal süreceğim. Zira şuanda gerçekten aşırı kısalar ve onların kısa oluşundan dolayı ben hayata adapte olamıyorum :) Sanki saçlarımı kestirmişim gibi... Kendime alışmaya çalışıyorum, mazur görün :))


Manyetik oje bulamadığıma dair attığım bir mailin karşılığında Burçin Hanım'dan gelen "manyetik oje ve yarenleri" isimli bu hediye beni çok mutlu etti :)
Tek bir tane oje bekliyorken kargo paketinden ekstra şeyler çıkması hangi insanı mutlu etmrez ki? :) Paketin içinden sadece bunlar çıkmadı bu arada. 
Bir şey daha çıktı ki onun yazısı da birazdan yayında olacak :)
Burçin Hanım'a teşekkürler :)

20 Şubat 2012 Pazartesi

Isabelle Dupont

Isabelle Dupont geçenlerde bingomingo.com'da satışa girmişti. O satış sırasında ürün alan oldu mu bilmiyorum aramızda :)


Ojelerin ambalajlarının güzelliği beni benden aldı. Detaylardaki hoşluğa bakın yaa :) Çiçekler, kelebekler... İnsanın içi açılıyor ambalaja bakınca. 
Renklerin güzelliğinden hiç bahsetmiyorum bile :)

İşte muhteşem üçlü!


Sooo matte! Sooo pearly! Sooo satin!
Yani SOOO MAGIC NAILS! :)


Top coatların boyutları 5.5 ml bu arada. Minicikler yani ^.^


İçerikleri hakkında bilgilendirmeler şişelerin üzerinde yer alıyor.


Bu güzel mavinin numarası 437. Mat bir renk değil.


Üzerine So Satin isimli ojeyi sürdüğümde görüntü pek değişmedi aslında. 


434 numaralı bu çok klasik rengi de tek kat sürmeme rağmen çok güzel durdu. Normalde tek kat sürmem hiçbir ojeyi. Ama bu garip bir hisle bırak hadi beni elinden, ben tek katta iyiyim dedi resmen :P:P


Ojenin tam kurumasını beklemeden So matte isimli topcoatı uyguladım. Sonuç: birazcık çizilmiş, bozulmuş ojeler :) Açıkçası bu Sooo Magic serisindeki favorim mat olan oldu :)


Jel yapıda olan bu kırmızımsı turuncuyu da çok sevdim. Numarası 431.


Üzerine de elde kalan son topcoat'ı uyguladım. Soooo pearlyyyy! :)
Işıltı-pırıltı hastası olan ben bu kombinasyonu pek sevdim ^.^


Oje delisi biri olarak gözümü bunlardan ayırmam biraz zor oldu. Ama sonsuza dek 6 ojeye bağımlı kalamazdım değil mi? :P 
Ruja elimi ilk attığımda "ayy renge baak asla kullanamammm:(" dedim. Ama daha sonra sürdüm, hafifçe renk veren bir ruj olduğunu anladım, ah benim önyargılı kafam dedim, bu ruju da pekala bağrıma bağrıma bastım sonuç itibariyle. :)


Son olarak göz kalemi...
Sert yapıdaki kalemlerden hoşlananlar için ideal. 


Dipnot: Basın ürünüdür. Doğan Bey'e teşekkürler.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...